10735273_406007092885723_1017175706_n.jpg
11191459_905019326185907_835980379_n.jpg
big29.jpg
10735273_406007092885723_1017175706_n.jpg

Adapazarı Islama KöftenİN MUCİDİ


KURULUŞ 1912

SCROLL DOWN

Adapazarı Islama KöftenİN MUCİDİ


KURULUŞ 1912

"Ne kadar köfte...O kadar ekmek"

4 jenerasyon boyunca tek bir şeye odaklandık o da sanatımızı mükemmelleştirmek ve bunu sizlerle paylaşmak. Bizim sanatımız sizlere Türkiye tarihini yaşamış bir müessese içinde, piyazdaki kendi sıkımımız zeytinyağından yetiştirdiğimiz mandaların kaymağına özenle geliştirdiğimiz lezzetleri sunmak. Umarız siz de bizim asırlık heyecanımıza dahil olursunuz ve Meşhur Köfteci Mustafa'yı deneyimlersiniz. Şimdiden afiyet olsun... 

11191459_905019326185907_835980379_n.jpg

Menü


Menü


Süzme Mercimek Çorbası

İlikli kemik suyuna, tereyağlı

İşkembe Çorbası

İlikli kemik suyuna, tam işkembeden

Kuru Fasülye

İlikli kemik suyuna, kıymalı

Pilav

Islama Köfte

120 gram meşe kömüründe pişen %100 dana köfte,

ilikli kemik suyu ve özel soslu kızarmış ıslama ekmeği,

domates, ev yapımı turşu biber ile

Piyaz

Erzincan fasülyesi, domates, maydanoz, soğan ve Ayvalık zeytinyağı ile

Manda Yoğurdu

Ev mayası ile fermente, %100 manda sütünden

Fırında Kabak Tatlısı

Adapazarı kestane kabağı, 8 saat taş fırında pişmiş

Ekmek Kadayıfı

Kara fırın kadayıfı, karamelize şekerli

Fırın Tel Kadayıfı

Fırında kızarmış kadayıf, geleneksel şerbet ile

Fırın Sütlaç

Jersey inek sütü ve manda sütü karışık, az şekerli

Kemalpaşa

Tatlılar sütlü manda kaymağı ve/veya ceviz ilavesi ile servis edilir

Üzüm Şırası

Asırlık tarife sağdık, fermente edilmiş, siyah kuru üzüm şırası

Yayık Ayranı

Doğal fermente manda yoğurdundan

HAkkımızda

big29.jpg

Tarİhçe


Tarİhçe


1912 yılı, savaş yorgunu bir ülke... Adapazarı büyüyen ve verimli topraklara sahip bir kasaba. Yoksulluk ve savaşlardan dönmeyen bir baba, Mustafa Beyi 17 yaşında el arabasında köfte satarak hayatını kazanır duruma getirmişti. Lakin hayatta kalma yolu bir tek köfteleri olunca, Mustafa Bey gece gündüz çalışıp Adapazarı merkezinde sevilen bir köfteci olmayı başardı. Daha sonra biriktirdiği tüm varlıkla Alaeddin Beyi kendine ortak alarak günümüzdeki yeri olan Adapazarı, Yenicami'deki dükkanı satın aldı. Dükkana geçmekle birlikte yeni bir mücadele başlamıştı, fakat bu sefer iki ortak canla başla ürünlerin kalitesini ve çeşitliliğini arttırdı, Yenicami içinde ıslama köfte ile kendine sağlam bir yer edindi. Kurtuluş savaşı sonrası ekonomik kalkınmayla büyüyen Türkiye ve Adapazarı için de anlamlı bir laf olan "Ne kadar ekmek... o kadar köfte" hiç eksik olmazdı dükkanda bu dönemde. 1950'lere gelindiğinde Mustafa Bey'in vefatıyla ve varisinin olmaması sebebiyle Alaeddin Bey dükkanın tamamını devraldı. Mustafa Bey'in tutkusunu paylaşan Alaeddin Bey, ıslama köfteciliği ve birikimini oğlu Akif’e aktararak geleneğin devamını sağladı. Bir sonraki jenerasyon, ıslama köfteye piyaz gibi lezzetler katarak ve mahsul kalitesini en üst standartlara taşıyarak Meşhur Köfteci Mustafa markasını büyüttü.

Tüm başarımızın ardında köftecilik sanatını geliştirme ve bu yenilikçiliği geçmiş değerlerle uzlaştırma düşüncesi mevcut. Alaeddin Bey zamanından beri olan 60 senelik şeflerimiz, 25 senelik ustalarımızla değerlerimizden ve birikimimizden ödün vermiyoruz. Dükkanın atmosferi ilk kurulduğundan beri değiştirilmedi, buna ahşap lambirilerden 1930'lardaki Adapazarı'lı ressamlardan tablolar dahil. Çeşitli medya mecralarında emeğimizin tanınması ürünlerimizi sürekli geliştirme çabalarımızın bir kanıtı oldu.